Değerli Meslektaşlarım;
Bugün Avukatlar Günü, adaletin gezici şövalyelerinin günü, bizlerin günü… Öncelikle hepinizin 5 Nisan Avukatlar Gününü Kutluyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bugün kü konuşmamı hazırlarken, önceki yıllar da Avukatlar Gününde yaptığım konuşmaları gözden geçirdim. 2 yıl önce yine sıkıntılı günler yaşarken umut dolu bir konuşma yapmışım, geçen yılda benzer bir konuşma olmuş. Dilerdim ki bu yıl Avukatlar Gününde; mesleki anlamda, hukuk alanında, sosyal ve toplumsal alanda ülkemizde meydana gelen olumlu gelişmeleri anlatmak, sizlerle bunları paylaşmak isterdim. Ancak geçen süre içerisinde mesleki olarak tek bir olumlu adımın atılmadığına, güzel vatanımızın kan ve gözyaşlarına boğulduğuna üzülerek tanıklık ettik ve etmeye devam ediyoruz.
Hakkında çeşitli nedenlerle soruşturma açılan, hala iddianame düzenlenmeyen, adli kontrol hükümleri uygulanma ihtimali varken özgürlüklerinden mahkum kalan meslektaşlarımız varken bir yandan da içimiz buruk…
“Adalet yanıldığını anlayınca geri veremeyeceğini baştan almamalı…”
“Suçluyu kazıyın altından insan çıkar…”
Bu sözler TBB kurucu başkanı Av. Faruk Erem’ e ait. Ne kadar doğru sözler olduğunu bugün bir kez daha anlıyoruz.
İdam cezasına çarptırıldığı davada yaptığı savunmasıyla hukuk tarihine geçen ünlü düşünür Sokrates’ i yargılayan 501 yargıçtan hiçbirinin adını bilmiyoruz. Ama Sokrates 2398 yıldan beri unutulmuyor.
Hep söylüyoruz… Hukuk bir gün herkese lazım olur… O gün geldiğinde bizler, hukukun evrensel ilkeleri, adil yargılanma, savunma dokunulmazlığı, masumiyet karinesi kavramlarının peşine düşüp hukuka muhtaç kalanları yine savunnuruz.
Buradan 15 Temmuz gecesi, devlet içinde yuvalanan hain terör örgütü tarafından tertiplenen ve doğrudan doğruya Cumhuriyetimizi hedef alan darbe girişimini bir kez daha lanetliyorum. Bu hain darbe girişimi milletimizin bir bütün olarak, Cumhuriyete, Demokrasiye, Hukuk Devletine sahip çıkmasıyla ve direnmesiyle savuşturulmuştur. Hain darbe girişiminden sonra artık Fetö soruşturmalarında da yargılama aşamasına geçilmiş, davalar görülmeye başlanmıştır. İsteğimiz hak edenlerin en kısa sürede hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdır.
Evet, mesleki anlamda umut verici gelişmelerden söz edemiyorum… Hukuki ve mesleki sorunların çözümünde meslek ilkelerinden taviz vermeyen, toplumda saygınlığı kabul edilmiş, kimden gelirse gelsin haksızlık ve adaletsizlik karşısında susmayan bir meslek için; birlikte çalışmaya, mesleki dayanışmayı artırmaya daha da ihtiyacımız olan günleri yaşıyoruz.
Avukatlar, halkın yargı erki içerisindeki temsilcileridir. Bu nedenle Baroların ve Avukatların görevi sadece mesleki kalkınma, onur ve vakarın korunması, çalışma disiplininin ve ahlakının takip edilmesi değildir. Bunların yanında temel hak ve özgürlüklerin korunması, kollanması ve geliştirilmesinde de baş aktör olmalıyız. Mesleki sorunları çözmek ve hukukun üstünlüğünü sağlamak Avukatlık Kanununun üzerimize yüklediği görevler ve sorumluluklardır. Bu iki görev bir anlamda ikiz kardeş gibidir. Özellikle demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelesinde toplumun Barolardan büyük beklentileri vardır. Bu bilinçle hukuk devleti, demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelemiz devam edecektir.
Değerli meslektaşlarım, biliyorsunuz şu anda ülkenin en önemli gündem maddesi 16 Nisan günü yapılacak olan Anayasa Değişikliği ne ilişkin referandum. Hepimiz hukukçuyuz… OHAL koşullarında yapılacak Anayasa Değişikliğinin ve referandumun hukuk devleti ilkelerine ne kadar uygun düştüğünü sizlerin takdirine bırakıyorum.
Ancak üzülerek izliyorum ki, toplumda evetçiler ve hayırcılar şeklinde bir kutuplaşma, bir ayrıştırma yaratılmaya çalışılıyor. Bu durum son derece tehlikelidir ve istenmeyen olaylara neden olmaktadır. Buna engel olmak öncelikle siyasilerin görevidir. Bu konu da tüm siyasi partileri ve halkımızı sağduyulu davranmaya davet ediyorum. Evet çıkarsa denize dökeriz diyen zihniyeti de, hayır diyenleri terörist ilan eden zihniyeti de kınıyorum. Unutmayın, sonuç ne çıkarsa çıksın 17 Nisan sabahı aynı Türkiye’ ye uyanacağız, aynı topraklarda kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz.
Ve unutmayın, insanlar fanidir ama TÜKİYE CUMHURİYETİ SONSUZA DEK YAŞAYACAKTIR…
Son olarak diyorum ki;
AVUKAT SAVUNMANIN,
SAVUNMA ADALETİN,
ADALET DEVLETİN TEMELİDİR.
Bu vesileyle 5 Nisan Avukatlar Günümüzü kutluyor, üstünlerin hukukunun değil hukukun üstünlüğünün egemen olduğu, ülkemizin barış ve huzura kavuştuğu, yargıya olan güvenin tekrar sağlandığı günlere ulaşmamız umuduyla, tüm meslektaşlarıma çalışmalarında başarılar diliyorum.
Saygılarımla…
Av. Altan AKPINAR
Çorum Baro Başkanı