DARBELERİ VE DARBE GİRİŞİMLERİNİ LANETLİYORUZ!
Ülkemiz 15 Temmuz 2016 gecesi Cumhuriyet tarihimizin en kara günlerinden birisini yaşamıştır.
Gerçekleştirilmek istenen ancak başarısız olan darbe girişiminde birçok güvenlik görevlimiz, asker ve sivil vatandaşımız yaralanmış, hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’ tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Öncelikle belirtmek isteriz ki; Çorum Barosu olarak Cumhuriyet’ e, Atatürk ilkelerine, demokrasiye, milli egemenliğe dayalı parlamenter sisteme sonuna kadar bağlıyız. Her türlü darbe ve darbe girişiminin karşısındayız. Demokrasi ve hukuk devleti vazgeçilmezimizdir. Kuvvetler ayrılığının, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının her zaman yanındayız.
Ancak üzülerek, kaygı ve endişeyle izlemekteyiz ki, bastırılan darbe girişiminden sonra kargaşa devam etmekte, ülke genelinde istenmeyen olaylar yaşanmaktadır. Demokrasiye sahip çıkılması konusunda yurttaşlarımız sokağa, meydanlara çıkarken teslim olan askerlere yönelik şiddet içeren saldırılar toplumda rahatsızlık uyandırmıştır. Gazi Meclisimizi bombalayan, halka silah sıkan ne kadar hainse, teslim olmuş emir kulu 20 yaşındaki Mehmetçiğin boğazını kesenler de o kadar haindir.
Siyasi iktidarın toplumsal huzur ve barış ortamının sağlanmasında, ifade ve basın özgürlüğünün işletilmesinde, demokrasi standartlarının yükseltilmesinde, farklılıklara tahammül ve hoşgörüde görev ve sorumlulukları daha da artmıştır. Hukuka bağlı kalarak yönetim sergilemek zorunluluğu daha da belirgin hale gelmiştir. Darbe girişimcileri ile hesaplaşma adı altında muhalif kesimlere, toplumsal muhalefete, kişi ve kurumlara yönelik tasfiyeye girişilmemeli, cadı avına çıkılmamalı, bu yanlıştan uzak durulmalıdır.
Darbe girişiminin bastırılmasının ardından HSYK olağanüstü toplanmış, 2745 hakim ve savcının açığa alınmasına karar verilmiş, dört HSYK üyesi azledilerek, gözaltına alınmıştır. Yargıtay'dan 140, Danıştay'dan 48, Sayıştay 'dan 11 üye hakkında yakalama kararı çıkartılırken, Anayasa Mahkemesinin iki üyesi ve yüzlerce hakim ve savcı gözaltına alınmıştır. Azledilen, göz altına alınan hakim ve savcıların başarısız darbe girişimi ile hangi bağlarının olduğu, hangi kanıtların toplandığı, haklarında devam eden bir soruşturma olup olmadığı açıklanmalıdır.
Darbe girişimcileri hak ettikleri en ağır cezayı almalıdırlar, bunu canı gönülden dilemekteyiz ve takipçisi olacağız.
Ancak olaylar sonrasında yüksek sesle dile getirilen ve
siyasilerin de açık kapı bıraktıkları idam cezasının yeniden getirilmesi konusundaki açıklamalar son derece tehlikeli gelişmelerdir.
İdam cezası ; suçluyu ıslah eden, onu yeniden topluma kazandırmayı sağlayabilecek olan bir ceza değil, öç alma sistemidir.
Ülkemizde de 2004 değişiklikleri ile idam cezası, tüm suçlar için kaldırılmıştır ve idam cezasını her koşulda mutlak olarak kaldıran AİHS 'nin 13 Numaralı ek Protokolünü 2006 'da onaylamış Avrupa Konseyi ülkesidir, bu gerçeklikler unutulmamalıdır.
ARTIK SAĞDUYULU DAVRANMA VE YARALARI SARMA ZAMANI;
Yaşananların hepimize öğretmesi gereken, çıkışın daima demokraside ve hukuk devletinde olduğudur. Bir daha böyle kara günlerin yaşanmaması için, siyasi iktidara düşen görev herkesi kucaklamak ve demokrasiyi geliştirecek adımlar atmaktır. Vatandaşlarımıza düşen görev ise yapılabilecek her türlü kışkırtmaya karşı dikkatli olmaktır. ÇORUM BU KIŞKIRTMALAR SONUCUNDA EN AĞIR BEDELLERİ ÖDEYEN İLLERDEN BİRİDİR&S230;
Bır kez daha hatırlatıyoruz;
BÜTÜN SORUNLARIMIZ HUKUK KURALLARI VE DEMOKRASİ İÇİNDE ÇÖZÜMLENMELİDİR. DARBELER VE DARBE GİRİŞİMLERİ ÜLKEMİZE BÜYÜK ZARARLAR VERMİŞTİR.
ÜLKE DE HUZUR VE GÜVENİN SAĞLANMASI, DAHA FAZLA KAN DÖKÜLMEMESİ İÇİN TÜK YETKİLİLERİ SORUMLU DAVRANMAYA, HALKIMIZI SAĞDUYULU OLMAYA VE HUKUK KURALLARI İÇİNDE HAREKET ETMEYE DAVET EDİYORUZ.
Bu tarihi bir görev ve çağrıdır. Çorum gibi hassas bir ilde yaşayan tüm yetkililere ve vatandaşlarımıza çağrımızdır&S230;